28 Eylül 2010 Salı

Mehmet Ali Yalcindag ve Soner Gedik Telefon Gorusmesi Kaydi; Dogan Holding'in Akceli Isler Kumpasi!




Tahminen Eylul-Ekim 1998 tarihinde kaydedilmis ve Uzanlar'ın Star gazetesinde daha sonradan yayinlanmis telefon gorusmesinin cozumu:

Aydın Doğan'ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ (MAY), Doğan Medya Grubu Başkan Yardımcısı Soner Gedik'i (SG) arıyor...

SG: Mehmet Ali Bey.
MAY: Soner nasılsın?
SG: Sağolun valla... Sabah'tan arkadaşlar var
MAY: Soner, bu iş kalabilir bu akşam, Milliyet işi.
SG: Hee.
MAY: Tamam mı. Şu 6 milyon dolar almıştık ya. Diyorum ki, onun 1 milyonunu fatura et de...
SG: Hıı...
MAY: Hiç yoksa 1 milyonu kalsın bizde.
SG: Evet. İki taraftan 500-500.
MAY: Ne demek o?
SG: Yani, yarısı Hürgüç'ten 500 bin dolar, şimdiden 500 bin dolar.
MAY: Hayır hayır. Onu sormuyorum. Milliyet'i satın alan Korkmaz Yiğit'ten.
SG: Tamam.
MAY: Hürgüç'e kes Milliyet'e 500 bin dolar kes. 1 milyon dolar.
SG: Tamam.
MAY: Tamam mı?
SG: Okey, onları kesip hemen yollıyim. Kime yollıyim?
MAY: Haa...
SG: Korkmaz Yiğit'inkini kime yollıyim.
MAY: Ya kes fatura şeye yolla.
SG: Kime yolliyim.
MAY: Yaşar Eroğlu'na gönder ya da kes dursun sende.
SG: Dursun.
MAY: He Aydın Bey'e söyleriz.
MAY: Peki bişey söylicem, ordan 1 milyon dolar alıyoruz. Hala kesiyo muyuz?
SG: Şeyi mi?
MAY: Oğuz'a söyle, 1 milyon doları hiç kesmedim. Hiç kesmeden ne kadar dağıtabiliyor?
SG: Tamam.
MAY: Yalnız anladın mı bak. Hiç kesmeden.
SG: Adamlar hiç kesmiyecek fatura.
MAY: Adamlar, Avrupalılar bize hiç fatura kesmiyecek. Sadece 1 milyon dolar koyduk, şeyden alacağımız. Geri kalan da 500 bin koyduk. Ondan sonra bir hesap yaptık. Ne kalıyo. Bak bakalım belki Dışbank'tan denkleştiririm.
SG: Tamam.
MAY: Dışbank'ın parası var. Biliyorsun her ay veriyo.
SG: Hee, o veriyo zaten.
MAY: Sonra bir konuşalım senle. Bugün ama çıkmadan. Tamam mı?
SG: Tamam.
MAY: Hadi eyvallah.

Damat Yalçındağ'dan talimatı alan Soner Gedik (SG), reklam muhasebesinden Oğuz Bey'i (O) arıyor.

SG: Oğuz bak. Şu Yiğit grubuyla ilgili. Hangi şirkete kesersin bilmiyorum ama, 1 milyon dolar fatura keselim, çıkacak reklamlar diye. Az bişey ya. Onu herhalde geri vericez o parayı da. Vermeden bari bu kadarını faturaya bağlayalım. Bi fatura kes onların hangi şeyine kesiyorsan. Eskiden bi yayınlanıyodu Yiğit grubuyla. İlanlar çıkıyodu sizde.
O: Evet.
SG: Sen oraya da 1 milyon dolarlık bir fatura kestir. Aslını bana bi yollarsın. Bir şekilde formüle edip.
O: 1 milyon dolar, yani reklam faturası mı yapcaz?
SG: Reklam faturası evet.
O: Ama yani o kadar reklam.
SG: Ne kadar işte, ne zaman çıkacaksa, artık öyle avans olarak aldık. Faturaya bağladık, çıkacak reklamlarda falan de bari. Nasıl dersin ama...
O: Yani çıkacak... şimdi adamlar kabul eder mi?
SG: Onu biz alaşağı yapacaz dostum. Sen neticede bir şekilde formüle edip, konuşacaksın, halletcen işte.
O: Çıkacak ilanlara mahsuben öyle mi?
SG: Yani öyle mi devralalım şimdi bilmiyorum ki?
O: Yani bu adamların bugüne kadar 3-5 ilanı çıktı, onlar da faturalanmıştı.
SG: İlanlara mahsuben de. Grubunuza keselim de.
O: 1 milyon dolar karşılığı, hangi tarih?
SG: Dünkü, 2 gün önce falan yani.
O: 10 Ekim falan gibi keselim veya 20 Ekim.
SG: 20 Ekim veya 18 Ekim.
O: O, yani faturalarda tek tek dergiler belirtiliyor.
SG: Yaa bu uyduruk. 18 Ekim falan diye kes.
O: Şimdi, Neslihan hanım yurt dışından yarın geliyo.
SG: Neslihan hanımla ne işin var. Kes bu akşam.
O: Yani renkli olarak kesmiycem mi?
SG: Renkli sen söyle muhasebesine. Onu sen hemen kes, 17-18 neyse bir tarihte. Sonra aslını bana yolla.
O: O zaman tek bi açıklama yapalım. Kasım-Aralık 98 ilanlarınıza mahsuben diye. Ya da 20 Ekim.
SG: Kasım deme artık, Ekim.
O: 20 Ekim - 31 Aralık.
SG: Aralık falan deme.
O: Demiyim mi?
SG: Grubunuzun Hürgüç'ler grubuna verilen ilan bedelleri karşılığıdır. Öyle bir şey de, genel bir şey de.
O: 20 Ekim'e keselim, 1 Ekim kuruyla yapalım, di mi?
SG: Evet.
O: 1 Ekim TL karşılığı neyse.
SG: 1 milyon dolar neyse onu kes canım.
O: O zaman onu fakslayayım mı?
SG: Sen kes faturanın aslını bana yollarsın. Mümkün olduğunca erken tarihe kesersen, mümkün olduğunca dediğim şöyle, 18 Ekim falan gibi bir tarih.
O: O zaman, 18 Ekim tarihli bi fatura kesiyoruz. Grubumuz dergilerinde kullanılan, yayınlanacak ilanlar bedeli diye. 1 milyon dolar karşılığı kesip hemen yollarız. Önce bi kesip fakslayalım. Bir bakın okeylerseniz aslını yollıyalım.
SG: Ahmet'e sor istersen. Ben neticede 1 milyon dolar kesersem, adamlara zaten kesmiştik diye çamur yapacam. Yani tamam, oldu.



----
Network'de bulunmustur, kimsenin aklina bişey gelmesin; daha Biz@ kimseyi dinlemeye almadik:))) OL@

Hiç yorum yok: